Vakitlerden milletinin vatanı ile sınandığı vakittir. Masmavi gökyüzü matem rengini almış, güneş bir daha hiç doğmayacakmış gibi batıyordu usulca. Durmak bilmeyen top ve tüfek sesleri yankılanıyor semada. Can çekişen vatanın habercisi olan asi bir rüzgârın kollarında yayılıyordu yüreği yakan barut kokusu. Öyle ya, tanınmayan yüzler, bilinmeyen diller kuşatmıştı her karış toprağını ezbere bildiğim vatanımın. Söyleyin! Böyleyken vatanın hali, uykular nasıl esir alabilir Akif'in gözlerini?
Halkın feryadını, şehidinin inlemelerini dinledi. Yenilmeliydi bu milletin makus talihi zira bilirdi ki "esaret" kelimesi yoktur Türk milletinin lügatinde. Böyleyken hangi çılgın zincir vuracaktı boynuna? Elbet dönmeliydi bu devran tersine. Sonra aldı eline karanlığı delecek keskin kalemi. Öyle bir kalem ki milletinin sessiz çığlığını dile getirecek yıllar boyu. "Korkma!" dedi Akif, biliyordu milletinin son ferdi kalana dek dalgalanacaktı al sancak ve hiç susmada umut olup işledi her kelamı vatan diye tutuşan yüreklere. "Ezelden beri hür yaşamış ve hür yaşayacaktır milletim." dedi büyük bir inançla. O ki Millî Mücadele'nin kalem tutan askeriydi. Halkın kesilmeyen sesiydi. Tek gayesi dalgalansın diye al bayrağı, camilerinden inlesin diye ezanı. "Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var." diyen bir dava adamıydı. Dizdiği satırlar ile kavuştu yürekteki iman aşkına ve şahlandı Asım'ın nesli. O öyle bir vatanseverdi ki yazdığı destanın karşılığını; "Milletin kurtuluş müjdesini verecek, imanı terennüm edecek bir eseri para ile yazacak değilim." deyip vatanın ötesinin teferruat olduğunu biz genç nesillerin dimağına kazımıştır. Ancak herkes biliyordu ki o dönem içinde bulunduğu hayatın zorlukları ve yoklukları belini bükmekteydi. O bu durumu vatanın durumu karşısında görmezden gelip bir görev addederek hareket etmiştir. Evet, böylesi bir destan, böylesi bir nişan ancak Akif gibi bir vatan sevdalısının imanlı yüreğinden mısra mısra dökülebilirdi.
Mehmet Akif Ersoy, bu vatanın evlatlarına bıraktığı şaheser emaneti ile asırlar boyu yad edilecek, her adımda bu milletin zihnine, yüreğine kazınmış mısraları ile yaşatılacaktır. Bu zamanın gençleri, onun hayallerini kurduğu Asım'ın nesli olma yolunda ilerlerken gayret göstermeyi kendimize bir borç bilmeliyiz. Bu vatanın yetiştirdiği bu ulvi şahsın hatıralarına ve ruhuna saygının en güzel tezahürü bu olmalıdır. Geçmişimizi unutmadan geleceğe koşarak ilerlerken yüreğimizdeki vatan sevdasını ve iman şuurunu diri tutan Akif'e selam olsun.
Eyyüp BADEMCİ
Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni
Adres:
Yafes Mahallesi Silopi Çevre Yolu Üzeri No 1/1 Cizre/ŞIRNAK
Telefon
(486) 616 1872